Yazı

Yorgun Vatandaş

Neden bilmem bu kadar çoğaldı uyanıklık

Köşe dönmek farz oldu, baş tacı yalakalık

 

Herkes nasıl bulanmış bin türlü yolsuzluğa

Artık ümitler kesik, hiç kimse temiz değil.

 

Yalan, dolan, iftira, çokça ayak kaydırmak

Gözlere baka baka insanları kandırmak

 

En ücra köyde bile fitne fucur yol almış

O saf denilen köylü, artık köylü de değil

 

En alttan en üstüne devleti dolandırmak

Marifet oldu sanki ortamı bulandırmak

 

Güvendiğin dağlara kar yağar günden güne

Dağların yok oluyor, ovalar da düz değil

 

Çeteleşmek, gasp yapmak gündelik işten oldu

Bin bir gizli örgütle kimlerin cebi doldu

 

Sağda solda ne varsa karıştı birbirine

Sağ yanın sola döndü, solun ise sol değil

 

Şair ne demiş hani hatırlarsanız eğer

Necibin bu tarifi düşünülmeye değer

 

Herşey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.

 

Biz nedense nurları ittik elin tersiyle

Kire bulaştık durduk şeytan iradesiyle

 

Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,

O masumluk yok oldu, Sakarya da saf değil

 

Ak eskiden beyazın kısa söylenişiydi

Ak günlerse gençliğin zulme direnişiydi

 

Şimdi bakın etrafa kalmış mı biraz beyaz

Gri egemen oldu, beyazlar beyaz değil

 

Güya temizim derler inanma o laflara

Kapısının önünden başlar çöpü atmaya

 

Vazgeçeli çok oldu görgü kurallarından

Maçoluk baş tacımız, kibarlık gündem değil

 

Herkes cukka derdinde , yol, yöntemi şaşırdı

Aç nefisler doymadı, aşırdıkça aşırdı

 

Vergiyi sadece patronlar mı kaçırır?

Dinimiz İslam ama Müslümanlar pak değil

 

Yalana tapar olduk, oysa putumuz yoktu

Düzgündük bir zamanlar, bereketimiz çoktu

 

Ne oldu bize böyle, neden giderek çöktük

Titre ve kendine gel, bu gidişat hoş değil

 

Gözün üstünde durmaz, her yöne oynayan kaş

Soğuk su mu katıldı, bozuldu bir tabak aş

 

Ne yazsam da anlatsam, yoruldu bu vatandaş

Mezarlar çok zamlandı, ölmek de kolay değil

 

Hak hukuk çorba gibi, kim doğru, kim yalancı

Birlikte yaşıyoruz ama herkes yabancı

 

Artık evlatlar bile ayrı düştü anadan

Bencillik baş tacıdır, paylaşmak mümkün değil

 

 Kanadında özgürlük, ağzında zeytin dalı

Güvercinin kalmadı anlatacak masalı

 

Bebekleri vururlar gözü dönmüş caniler

Seyreyler dünya bunu , çözüm seyretmek değil

 

Top, tüfekle yapılan savaşlar da tükendi

Gökten ölüm yağıyor, yılanlar çöreklendi

 

Sen neyin derdindesin, söyle sana ne oldu

Suretin insan ama görünürün o değil…

 

Ey şair ümidinin bittiği nokta bugün

Oysa neler ummuştun çok daha güzeldi dün

 

Yarınlara kalacak ne var ki bundan sonra

Kan renginde bir dünya, gülün kokulu değil…

 

Yık bütün köprüleri, kır kalemini artık

Kıyamete az kaldı, çöktü , bitti insanlık

 

Utanır dünya bile dünya denildiğinden

Bebekler vurulursa o dünya dünya değil

 

Çiğdem Altınöz - 12/01/2009