Yazı

ŞU BİR METRELİK BEZ PARÇASI!

Çocuğumun okul ödevine yardımcı olmak maksadı ile ansiklopedilere bakıyorum .

O sırada gözüme bir resim ilişiyor. Atamızın annesi Zübeyde hanım bu.

Başında bembeyaz örtüsü ile gülümsüyor bana.

Bir başka resimde ise Atamız ve eşi yanyana. Eşinin başında o zamanlar sıkmabaş tabir edilen örtü var.

Aklıma geçmiş zamanda bir konuşma yapan malum rektörümüz geldi.

Demek ki O bu resimleri görmemiş ya da gördüğünün bir metrelik bez parçası olduğunu düşünerek belki de içinden” Aman ne acayip Atatürk bile bir metrelik bez parçasını hem anasının, hem karısının başından çıkartamamış “ diye geçirmiştir .

Bu beyefendiye ve bazılarına göre bu bir metrelik bez parçası önemsiz geliyor olabilir. Oysa kutsal kitabımızda belirtilen örtünme, bazıları ne düşünürse düşünsün neticede bir veya birkaç metrelik bez parçaları ile mümkün olabilmektedir.

Başımıza örttüğümüz örtünün siyasi bir eylem aracı olmasına ise asla aklım ermemekte.

Zira üzerinde yaşadığımız topraklar henüz Cumhuriyetle tanışmadan önce de hanımlarımız başlarını örtüyorlardı. Hiç kimse bunu idareye baş kaldırı aracı olarak görmüyordu.

Siyasi akımların olmadığı zaman diliminden bu yana süregelen örtünme nedense ülkemizde bazı kesimleri fazlaca rahatsız etmekte.

Bana göre baş örtüsünü siyasi malzeme yapanlar, baş örtüsünün hanımların ayrılmaz parçası olduğunun bilincinde olanlar değil, buna karşı olanlardır.

Çeşitli zaman dilimlerinde bu konuyu gündeme getirerek ve kendilerine prim yapmaya çalışanlara evvela Atamızın annesinin ve eşinin resimlerine bir göz atmalarını tavsiye etmek gerekir.

Şu bir metrelik bez parçasının ne işe yaradığını, ne kadar eskilere uzandığını , bulunduğu makam ve mevkilerde başka işlere dalıp da kitap karıştırmayı unutanlara hatırlatmak için kısacık bilgiler derledim.

 Ahzab suresi 59.ayet

Müslüman kadınlar (cilbab) ile örtünsünler. Bu ayet bazı tefsircilere göre ayrı iki parça olan çarşafla örtünmeyi emretmiş olarak algılansa bile Peygamber efendimizin hanımları çarşaf giymediğine göre bu ayetteki kasıt kadının örtünmesidir.

Nitekim Türkçe (Tibyan) tefsiri bu ayeti başlarını örtsünler diye tefsir etmektedir.

Celaleyn tefsirinde cilbab için kadınların yüzlerine sarkıttıkları baş örtüsüdür denmektedir.

Savi bunu açıklarken (baş örtüsü ve Dır,yani gömlek üstüne örtülen bezdir demektedir.

Ruhulbeyan ve Ebüssü’üd tefsirlerinde Cilbab saçların dağılmaması için başa sarılan ve Himar denilen tülbentin üstüne örtülen,daha geniş ve göğse kadar inerek gömleğin yakasını , boyun kısmını örten baş örtüsüdür , bu ayette kadınların başlarını ve bütün bedenlerini örtmeleri emir olunmaktadır denmektedir.

 İbni Abidin “Rahime-hullahü Teala “ birinci cildinde Sev’eteyn ,yani kubul ve dübür,dört mezhepte de galiz ,yani kaba avrettir. Bunları örtmek sözbirliği ile farzdır. Örtmeye ehemmiyet vermeyen kafir olur. Dizi açık erkeğe,bunu örtmesi için Emr’i maruf yapılır. Yani tatlı sözle nasihat edilir. İnat ederse susulur. Uylukları açık olan inat ederse sert söylenir. Sev’eteyni açık olan inat ederse,hakime söyleyerek zor ile (döverek,hapis ederek) örttürülür.

Kadınların ellerinden ve yüzlerinden başka,bütün vücutlarını, bacaklarını, kollarını,saçlarını yabancı erkeklere göstermemeleri dört mezhepte de farzdır.

Şafi’ide yüzlerini göstermemeleri farzdır. Kendileri ve babaları veya kocaları buna ehemmiyet vermezlerse kafir olurlar diye belirtilmektedir.

Kimya-i Se’adet de der ki ;

Kadınların, kızların başlı, saçı, kolları, bacakları açık sokağa çıkmaları haram olduğu gibi, ince, dar, hoş kokulu elbiseler ile örtülü çıkmaları da haramdır. Bu şekilde çıkmasına rıza gösteren, izin veren, beğenen anası, babası, zevci ve kardeşi de onun günahına ve azabına ortak olurlar. Yani Cehennemde birlikte yanacaklardır. Eğer tevbe ederlerse af olunur, yakılmazlar. Allahü teala tövbe edenleri sever.

Hanımlarımızın örtünmelerini siyasi bir akımın başkaldırması olarak algılayanlara duyurulur.

Tövbe kapıları her zaman açıktır.

Çiğdem Altınöz - 20/06/2007