Yazı

OLSAM

Buğday olsam

Avuç avuç savursan

Çorak topraklarına.

Yeşillensem.

Elin cebinde

Bir tepeden seyretsen

Rüzgarla büküldüğümü

Dansıma gelsen.

 

Başak olsam

Yeşil , dolgun

Bir türkü tuttursan

Yansa bağrım.

Olgunlaşsa tanelerim.

Sevginin bereketiyle

Sararsam

Harmanıma gelsen.

 

Keklik olsam

Kuytu kayalıklarda.

Sabahın alacasında

Rüyalara yenik düşmüşken

Kapında şakısam.

Uyansan.

Elinde , bir avuç buğday

Savursan rüzgara karşı.

Uyansan

Ah bir uyansan

Açlığıma gelsen.

 

Kalem olsam

Yazılmamışı yazan.

Ellerinde kırılsam.

İdam hükmünde gibi.

Doymadan seni yazsam

Destan destan

Çizsem senin kaderini

- ki kaderime eş.

Doğmamış cümlelerde

Bulsam seni

Şiirime gelsen.

 

Kitap olsam

Okusan usul usul

Her satırda

Yeniden bulsan

Sevgimin yüceliğini

düşürmesen elinden

Başucundan ayırmasan

Huzuru bulsan varlığımda

Kelamıma gelsen

 

Çiçek olsam

Koksam her dem

Yakana taksan beni

Vazonda kurusa bile duran

Rengime vurgun

Kokularıma mest

Bülbül misali yanık

Bahçeme gelsen

 

Hasta olsam

Haberler salsam sana

Ateşlere

Kör ateşlere yansam

Suyuna muhtaç.

Soğuk terler

Yaksa gözlerimi

- ki o gözler uykuna hasret.

Ölüme yenilirken çaresiz.

Dermanıma gelsen

 

Ağaç olsam

Gölgemde şenlense çocuklar

Yaşlansam

Sevginin sonsuzluğunda

Oysalar biçim biçim

Beğendiğin ustalar.

Koysalar evinin köşeciğine

Al örtüler serseler üzerime

Başucumda çıngırak

Ve mavi boncuklarla bezeli

Beşiğime gelsen

 

Dağ olsam

Yüce yüce

Beyazlara kesse başım

Dumanlar içinde

Mor akşamlar olsa üstüme

Yeşillerimde kuzular melese

Kavalını çalsa çobanlar

Yanık yanık

Eteğime gelsen.

 

Ateş olsam

Dumansız.

Ormana ,çiftçiye dost.

 Anadolu’mun

Ayazında gezinirken

Ve bakarken

Güneşin battığı yere doğru

Üşüsen yokluğumda

Titreyerek

Ocağıma gelsen.

 

Su olsam

Çağıl çağıl

Aksam kayalıklardan

Ceylanlar dolaşsa pınarlarımda

Bülbüller figanda

Güller tarumar

Yansan kor ateşler gibi

Günahının sıcağından

Kaynağıma gelsen.

 

Kumaş olsam

Dallı,güllü,allı,morlu

Dikseler

Nasırlı elleriyle Köyünün kadınları.

Koyunların sıcağından

Lif lif etseler yünü

Doldursalar bağrıma

Alsam içime

Sevginin sıcağını.

Gözlerinde

Uykunun sarısı,koyusu

Döşeğime gelsen

 

Ana olsam

Anadolu gibi

Asena gibi

Açılsa kollarım kocaman

Bolluğum ,bereketim

Süt dolmuş memelerim

Açlığında sızlar durur

Savunmasız

Korunmasız

Azıksız

Ve anasız olsan

Kucağıma gelsen.

 

Gelin olsam

Avuçlarımda

Mis kokulu kınalar.

Davullar vursa gümbür gümbür

Gençler deli dolu

Halaylar çekseler akşama dek.

Kadınlar

Ağlatan türküler söyleseler.

Tepsilerce yemişler saçılsa avuç avuç.

Mor dağlara yayılsa

Kavalın yanık sesi.

 

Başıma parlayan teller taksalar

- ki kör karanlıklarda göresin diye

Belimde kızıl kuşak

Alnımda sarı liralar dizili.

Yüzüme ak örtü serseler

Ve deseler ki;

Seni seven açacak bunu

Ahh...

Duysan da

Düğününü ,toyunu

Yaşmağıma gelsen.

Duvağıma gelsen

 

Toprak olsam

Üstünde gezindiğin

Bağrımda taşıyarak her çileyi

Ezilen,hor görülen.

 

Kah bin bir lezzette yemiş,

Kokladığın kır çiçeği

Kah yediğin ekmeğin.

Bereketin olsam.

 

Yangınınla

Yarılsam pare pare

Bir kat re suya hasret

Yağmurunda Rabbımın

Koksam burnuna.

Buram buram.

 

Beklesem seni

Yüzyıllar boyu

- Güneşe,rüzgara inat

 

Bir gün

Huzurla uzansam

Bir selvi altına

Seriliversem kapkara

Üzerimde

Adı bilinmez otlar bitse

Ve güvercinler dolaşsa

- Kara kargalara inat

 

Çağırsam seni

Selalarla

Ezanlarla.

Açılan avuçlarında

Sevenlerinin

 

Dualarla uğurlansan bağrıma

-ki hasretinle yanmaktadır amansız.

Mezarıma gelsen

 

https://www.youtube.com/watch?v=SFFCAJFZl1c